“Anayasa MADDE 9-Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.”
Yargının, yasama ve yürütme organlarının paralel yapılanmayla içiçe girmesiyle bağımsızlıklarını kaybetmesi ve ardından hesaplaşma içine girmeleri Türkiye’de hukuka ve yargıya güveni onarılmaz derecede zedelemiştir. Bunun sonucu olarak, Fenerbahçe’den 3 Temmuz’dan bu yana her aşamada ‘Adil Yargılanma hakkı’ esirgenmiştir.
Fenerbahçeli Avukatlar olarak, ilk günden itibaren hatalı karar ve uygulamalar hakkında görüşlerimizi çeşitli platformlarda savunduk. Gerek Yasayla kaldırılan (ancak bu dava özelinde davaya bakmaya devam eden) Özel Yetkili Mahkeme’nin kararında ve gerekse Yargıtay’ın kararında ortaya çıkan yepyeni suç kavramları (gevşek örgüt, örgütü kuran kişilerin henüz suç olarak ceza kanunlarında yer almasa da, kime karşı, nerede ve ne zaman işleneceği belli olmasa da bir takım tehlike suçlarını işlemeyi amaçladıkları örgüt vb.) ihdas edilmiş, medya savunmaya karşı bir silah olarak kullanılmış, tanıklar duruşma salonu dışında avukatların yokluğunda dinlenmiş, gözaltı kararı veren hakimler dava da karar vermiş, çoğaltılabilecek bu örneklere binaen Türk Hukuk tarihinde daha önce görülmemiş bir hızla hüküm kurulmuş ve kesinleştirilmiştir.
Gelinen son noktada adil yargılanma hakkı verilene kadar Fenerbahçe ve yöneticileri hakkında “hukuka, adalete ve vicdana aykırı” verilmiş bu kararı tanımadığımız gibi, tüm kamuoyuna bildiririz ki;
D-İ-R-E-N-E-C-E-Ğ-İ-Z!
FENERBAHÇELİ AVUKATLAR